KARADENİZDE MİKROPLSTİK KİRLİLİĞİ BALIK TÜRLERİNDE GÖRÜLDÜ
Türkiye’de denizlerde 5 milimetreden daha küçük plastik parçacıklar olan mikro plastik kirliliği araştırıldı. Karadeniz’de kilometrekarede 1 milyonun üzerinde tespit edilen mikro plastikler aralarında hamsi, palamut, mezgit, barbun ve istavrit gibi 12 balık türünde görüldü. Rize Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) Su Ürünleri Fakültesi Mikro Plastik Araştırma Grubu ekip lideri Deniz Biyolojisi Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Ülgen Aytan, “Mikro Plastikler denizler için çok büyük bir tehlike” dedi.
“Mikro Plastikler canlı yaşamını tehdit ediyor”
RTEÜ Su Ürünleri Fakültesi Mikro Plastik Araştırma Grubu ekip lideri Deniz Biyolojisi Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Ülgen Aytan mikro plastiklerin denizler için çok büyük tehlike olduğunu söyledi. Plastikler denize ulaştığında fiziksel, biyolojik ve kimyasal süreçle daha ufak parçalara ayrılarak mikro Plastiklere dönüştüğünü kaydeden Doç. Dr. Aytan şu ifadeleri kullandı:
“Mikro Plastiklerin her geçen gün sayıları artmakta ve parçalanarak daha fazla alanı, canlı hayatını tehdit etmekte. Birçok canlının besinini oluşturan planktonla aynı boyuta indiği andan itibaren deniz canlıları tarafından besin zannedilerek tüketilmekte ya da yanlışlıkla alınmakta. Besin zinciri içinde ilerleyerek hem canlı yaşamını tehdit etmekte hem de insan sağlığı için risk oluşturmakta. Şu an denizlerde mikro plastikten etkilenmeyen hiçbir nokta yok diyebiliriz. Bu global kirlilik problemi sadece bizim denizlerimizde etkili değil. Her geçen gün miktarı artıyor, bölgesel farklılıklar gösterebiliyor”
“Tüm balıklarda mikro Plastik tüketimine rastlandı”
“Denize giren büyük plastikler her geçen gün parçalanıp mikro Plastikleri oluştururken ayrıca bu boyutta üretilmiş ya da kullanımları sırasında aşınarak o boyuta inmiş mikro Plastikler denizler için büyük tehdit. Biz yaptığımız çalışmalar ile mikro Plastiklerin dağılımı ve miktarlarını, akümülasyon alanlarını, kaynaklarını ve deneysel çalışmalar ile etkilerini araştırıyoruz. Yeni tamamladığımız çalışma ile ekolojik ve ekonomik öneme sahip Karadeniz’de 7 balık türünde, Marmara’da 12 balık türünü inceledik. İçlerinde palamut, mezgit, barbun, istavrit, zargana gibi balık türlerinin de yer aldığı incelenen tüm balık türlerinde değişen oranlarda mikro Plastik tüketimi tespit ettik. TÜBİTAK projesi ile Karadeniz’de hamsi gibi balıkların besinini oluşturan zooplanktonda da mikro Plastik tüketimi tespit ettik”
“Kilometrekarede 1 milyondan fazla mikro Plastik var”
“Nehirler yoluyla sadece kıyısı olan 6 ülkenin değil, toplamda 22 ülkenin drenaj alanını oluşturuyor. Nehirler, kanalizasyon, deniz kenarı ve nehir vadisine yapılan kaçak çöp, hafriyat boşaltım alanları, kıyı dolguları, balıkçılık faaliyetleri, yetersiz atık yönetimi başta olmak üzere çok çeşitli yollarla her geçen gün daha fazla plastik denizlerimize ulaşmakta. Ülkemizde hangi plaja giderseniz gidin attığınız her adımda plastiğe rastlıyorsunuz, bunlar geleceğin mikro Plastiklerini oluşturuyorlar. Yağmur, rüzgar, fırtına ile denize taşınıyorlar, bir süre sonra yine aynı yollarla sahil şeridine ulaşıyorlar. Bu iki yüzey arasında gidip gelerek parçalanmaya ve daha fazla alanı etkilemeye devam ediyor.”
“Pandemide plastik kirliliği boyut kazandı”
“Plastikler sadece su ürünlerinde yok. İçtiğimiz suda, soluduğumuz havada, işlenmiş her türlü gıda da şu an plastikler var. Etrafımız plastiklerle çeviri. Akıllıca kullanılması gereken ve mutlaka döngüsel ekonomiye tekrar sokulması gereken bir materyal fakat doğada ve denizde bu kadar fazla birikmesinin en büyük sebebi yanlış yönetilmesi. Bugüne kadar üretilen plastiklerin yüzde 9’u geri dönüştürülebilmiş, yüzde 12’si yakılarak bertaraf edilmiş, geriye kalan yaklaşık yüzde 80’lik kısmı doğada, bunun da büyük kısmı denizlerde sonlanmış durumda. Acilen denizlere giren plastiğin miktarını azaltmak gerekli önlemleri almak zorundayız. Pandemi ile birlikte plastik kirliliği yeni bir boyut kazandı. Mevcut yükün üzerine yenisi eklendi. Maske, eldiven gibi kişisel korunma ürünleri, internet alışverişi ile beraber artan alışveriş/kargo poşetleri, marketlerde kullanmak zorunda olduğumuz eldivenler, evlere yemek siparişleri ile artan ekstra plastik yükü şu an plastik kirliliğinin katlanarak artmasına neden olmakta. Mevcut yükün üzerine yenisi eklendi. Tüketim alışkanlıklarımızı gözden geçirmek durumdayız. Bilmeliyiz ki kullandığımız her 10 plastikten 1’i mutlaka denizlerde sonlanmakta. Yaptığımız çalışmalarla hem bu kirlilikle mücadelede farkındalık oluşturmaya hem de karar vericilere yol göstermeyi amaçlıyoruz. Denizlerimize giren plastik miktarını azaltmak/durdurmak ve mevcut olanı uzaklaştırmak için acil yönetim stratejilerine ihtiyaç var”