ADI ÜSTÜNDE “ÖZEL”
Adı Üstünde “ÖZEL”
Kişinin özeli, kişiye özel.
Merakımızı, diğer insanların ilerisini gerisini, geçmişini bugününü didiklemekten, kendimizi frenlememiz gereken alan.
Peki biz bu alanları neden ihlal ediyoruz, neden asıl ilgilenmemiz gereken konu ile, yani kendimizle ilgilenip, neden biraz olsun kendimizi eleştirip, geliştirmiyoruz?
Çok mu mükemmel bir karaktere sahibiz, ya da eksikliğimizi diğer insanlara yakıştırarak kendimizi mi rahatlatıyoruz.
Malesef, ne çok mükemmek olabiliriz, ne de eksikliğimizi başkalarına yakıştırıp konuşma hakkımız var.
Biz insanlar, etten kemikten yaratılan, zekamızın tam olduğuna inanan canlı varlıklarız.
Ne kimseden eksik, ne kimseden fazlayız!
Ahlaki değerlere, etik kurallara önem vererek, yani insanların özel haklarını gaspetmeyerek ve insan olduğumuzu unutmayarak hayatımızı idame ettirmeliyiz.
“Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” demeden, haksızlık karşısında eğilip bükülmeden;
Sevgiyi, saygıyı, hoşgörüyü insanlardan esirgemeden yaşamayı öğrenmeliyiz.
Etliye sütlüye karışmamak değil tabiki anlatmak istediğimiz.
Yeri geldiğinde bir kale olmalıyız haksızlık karşısında, yeri geldiğinde ışık olmalıyız karanlıkta kalanlara.
Diğer insanların Allah cc ile arasındaki mevzuyu, özelini araştırıp ortalığa yaymak insanlığa yakışmaz.
Unutmayalım, herkesin kişisel hak ve özgürlüğü var ve onu ihlal etmek, kimsenin hakkı değildir.
Saygılarımla.
Bahriye Gürpınar Geredeli
Sosyolog_Yazar_Aile Danışmanı