DOST DEDİKLERİ
Yıllar sonra bir dostunu gördüğünde bıraktığın yerden süzülür kelimeler. “Yıllar geçti ne konuşacağım?” demezsin. Hiç nokta koymamış gibi devam eder muhabbetin. Zaman geriye gider, bıraktığın yerdeki haleti ruhiyen sarıp sarmalar seni. Oracığa atıverir demiri kalbinin gemisi. Böyledir gerçek dostluklar, yıllarca görüşemesen de tazeliğini hiç yitirmez. Eskimek nedir bilmez.
Çoğumuzun en az bir tane böyle dostu vardır. Kıymetini yıllar geçtikçe artıran. Bir arkadaşım vardı adı zamanla dost oldu. Taa lise yıllarından, hiç yıpranmadı dostluğumuz hiç sekteye uğramadı. Okul yolunda ettiğimiz muhabbetin tadını hâlâ veremez başka muhabbetler. Yıllarca görüşemediğimiz oldu. Bir gün buluştuğumuzda, okul yolundaki muhabbette bulduk kendimizi. Sonra ikimizde şaşırdık. Aynı anda aynı soruyu sorduk, “Hiç ayrılmamış gibi nasıl konuşabildik?” ve güldük. Cevabı biliyorduk çünkü hiç ayrılmamıştık, sadece farklı yerlerdeydik. Resmini bile görsem içim ısınır bakarken. Onunla konuşurken on yedi yaşımdayım, yılların yükü yok omuzlarımda, hafifim. Onunla konuşurken on yedi yaşında saf ve temiz yüreğim…
Dost dedikleri böyledir işte, ‘acabalar’ yoktur içinde. ‘Mutlaka’ diye başlar cümlelerin. “Mutlaka onu gördüğümde iyi hissedeceğim.” Dersin örneğin. Dost dedikleri, “Neden aramadın?” demez. Aradığında bununla kaybetmez vaktini, anın tadını çıkartır. Hâlini sorar, öyle laf olsun diye değil, gerçekten sorar. Senin hâlinle hâllenir. Üzüntünü hafifletip, mutluğunu katmerlendirir. Sırrını sırrı bilir, yükünün ucundan tutar. Olmadı hepten omuzlar. Öyle bir zaman değil mezara kadar taşır sırrını, yükünü…
Dost dediklerinin yanında seçmezsin kelimeleri, yanlış anlar diye korkmazsın. Sen ne dersen de o anlar… Hırçın dalgalar, fırtınalar çer çöp bıraktığında sahiline, o gelip temizler çerini çöpünü. Aslına kavuşturur, açar yolunu bazen gözünü.
Dost dedikleri hayatını güzelleştirir insanın. Bazen yeni tanıdığın belki de yüzünü görmediğin biri dostun oluverir birden. Sesinden yüreğine sıcaklık akar. Yıllardır tanıyormuş hissi uyanır içinde. Hissiyatın, düşüncen, hayatın güzelleşiverir.
“Bu devirde dost mu kaldı?” diye sorar bazıları. “Evet kaldı.” Dercesine üşüyen yüreğini ısıtır dost. Yangın yeriyse yüreğin, su serper ferahlatır dost. Dost dedikleri dünyaya değil iki cihana yeter. Tam da ‘Ahretlik’ dediklerinden…
Ömür, bir garip yolculuktur. Bazen yeşil vadilerde bazen kurak çöllerde bazen de uçurum kenarlarında geçer bu garip yolculuk. Nerede geçerse geçsin, yolculuğun her anında çekinmeden sırtını dönebileceğin, yaslanabileceğin, uçurumu birlikte geçebileceğin kişilere, dost dediklerine ihtiyaç duyar insan.
Bazen biz birilerine dost deriz bazen de dost dedikleri biz oluruz. Gerçek dostlukların hayatımızı güzelleştirmesi dileğiyle.
Saygı ve Sevgiyle
Hülya Ekmekci
10 Şubat 2021