DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bartın °C
Bartın
°C
°C
°C
°C
°C

HAYATIN ANAHTARI

Hülya Ekmekci
Hülya Ekmekci 1980 Bartın doğumlu. İlk ve Orta okulu Bartın'ın Ulus ilçesinde, liseyi Safranbolu Ticaret Meslek Lisesinde okudu. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Büro Yönetimini ve Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi Kamu Yönetimini bitirdi. İş yaşamına sigortacılık alanında devam etmektedir. Evli ve iki çocuk annesidir. Nazik Muhtar isimli romanın yazarıdır.

                                                           HAYATIN ANAHTARI

        Bizim dediğimiz hayatı kaç yıldır yaşıyoruz? Belki gençlik rüzgârları esti gitti, göz açıp kapayıncaya kadar. Belki yolun yarısını da geçtik. Belki daha geçecek çok yolumuz, açacak çok kapımız var. Ama şimdiye kadar kaç kapıyı doğru anahtar ile açtık? Elimizde kaç anahtarımız var? Ev, araba, iş yeri haricinde… Kaç gönlün kapısını açtık? Ya da hayatın anahtarını bulabildik mi? Peki neydi hayatın anahtarı?

         Tam olarak bu cümlelerle olmasa da çoğumuz en az birkaç kez hayatın doğruluğuna, nasıl yaşadığımıza dair sorular sormuşuzdur kendimize. Hayatın anahtarını bulup elimizde tutma gayesi güttüğümüz da vardır. Peki neydi, neredeydi hayatın anahtarı? Bu soruyu kendimize sorduğumuz anda özümüze inmeye de başlamışız demektir. Biraz daha derin düşünerek, hayatın anahtarının kendimizde saklı olduğunu görmemiz an meselesidir.

        Evet hayatın anahtarı bizde saklı. Kendimizi iyi tanıyabilmekte. Bize verilen kabiliyetleri görebilmekte. İçimize yerleştirilen, dağların bile taşımakta zorlanacağı sorumluluk duygusunun verdiği gücü, beynimizde dolaşan müthiş zekayı fark edebilmekte saklı… ‘Unutmak’ mesela ne güzel kabiliyettir, kötü günleri geride bırakırken kullanıldığında. ‘Umut’ ne güzel aydınlatır içimizi. ‘Doğruluk’ ne çok güven verir. Başkasına yapılan haksızlığa ‘Dur’ diyebilmek ne büyük sorumluluktur. Zekâ ile azmi harmanlayarak geldiğimiz her noktada, “Daha hangi sorumlulukların altından kalkabiliriz? Daha hangi güzellikleri yaşayıp, yaşatabiliriz?” diye kafa yormak, bize verilen zekanın ne güzel örneğidir.

        Biz insanız, içimiz cevherlerle dolu. Ev, araba, iş ile sınırlı olmamız mümkün değil. Bu gerçeği görüp, her insanın cevher olduğunu düşünmemiz çıkaracak içine hapsolduğumuz madde tutsaklığından bizi. Doğru duydunuz, hapisiz biz. Madden elde etmek istediklerimiz uğuruna, hissiyatın katili olarak girdik o habise. O hapisten kurtulmanın tek yolu ise yine bizde saklı. Kendimizi tanıyarak, içimizdeki cevherleri gün yüzüne çıkartarak, hayatın anlamını çözmekte, anahtarını bulmakta saklı…

Hayatın anlamını çözüp, anahtarını bulmak dileğiyle.

Saygılar, sevgiler.
Hülya Ekmekci
24.05.2021

 

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
21 Aralık 2021
16 Haziran 2021
17 Ekim 2021
5 Mayıs 2021
Copy Protected by Chetan's WP-Copyprotect.