KARADENİZ BÖLGESİNDE GAL ARISIYLA MÜCADELE BAŞLIYOR
Orman Genel Müdürlüğü, Karadeniz bölgesinde kestane ağaçlarını verimsizleştiren ve yok eden gal arısıyla mücadeleye Mart ayında başlayacak. Yüzde 80’lere varan verim kaybının yapılacak mücadele sonucunda yaklaşık 7 yıl içerisinde yüzde 2’ye kadar düşürülmesi hedefleniyor.
Türkiye’nin orman varlığı bakımından en önde gelen illerin başında yer alan Kastamonu’da, orman zararlılarının sebep olduğu tahribatların önlenmesi amacıyla yırtıcı böceklerin üretimi devam ediyor. Orman Genel Müdürlüğü (OGM) ile Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü, ormanların sağlık durumunu takip ederek, zararlı böceklere karşı, doğaya uygun ve orman ekosistemini koruyan biyolojik mücadeleye son yıllarda ağırlık veriyor. Bu amaçla orman zararlıları ile mücadele amacıyla yırtıcı böcek üretiliyor.
Orman Genel Müdürlüğü, ormanların sağlık durumunu korumak ve iyileştirmek için yılda 600 bin adet yırtıcı böcek üretirken verdiği bu biyolojik mücadele sayesinde yılda 100 ila 150 milyon arasında zararlı böceği yakalayarak imha ediyor.
Orman Genel Müdürlüğü, Türkiye’de ilk kez 2014 yılında tespit edilen ve mücadelesine yeni başlanan Kestane Gal arısıyla da mücadele bu yıl Mart ayında başlatılacak. Şu an laboratuvarda Kestane Gal arısıyla mücadele için İtalya’dan getirilen Torymus Sinensis böceklerinin üretimi devam ederken bu böceklerin Mart ayında ormanlara bırakılması planlanıyor. Kestane Gal arısı nedeniyle yüzde 80’lere varan verim kaybının yol açtığı tahribatın ise yapılacak mücadele sayesinde 7 yıl sonra yüzde 2’lere kadar düşürülerek bu sorunun ortadan kaldırılması hedefleniyor.
“8 yılda Kestane Gal arısıyla yaptığımız biyolojik mücadele sonucunda doğal dengeyi sağlayacağız”
8 yılda Kestane Gal arısıyla yaptıkları biyolojik mücadele sonucunda doğal dengeyi sağlayacaklarını belirten Orman Genel Müdürlüğü Orman Zararlılarıyla Mücadele Dairesi Başkanlığından Orman zararlılarıyla Mücadele Şube Müdürü Akın Emin, “Kestane Gal arısı bizlere 2014 yılında ilk defa Bursa ve Yalova’da tespit edildi. Bu yabancı orijinli bir zararlı olduğu için ülkemizde bunun parazit önleyici dediğimiz baskılayıcı unsurları yok. Bizlerde hemen araştırmaya girdik ve Avrupa’da ilk İtalya’nın mücadele ettiğini gördük. Bunun üzerine İtalya’ya giderek nasıl mücadele ettiklerini öğrendik. Bunun tek bir mücadele yöntemi var, bunun da biyolojik mücadele. Bu Gal arısını baskılayan Torymus Sinensis böceği diye bir arı var. Türkiye’de bu olmadığı için bizler İtalya’dan 2015 yılında hemen Torymus Sinensis böceği anaçlarını getirdik. Kurduğumuz laboratuvarda da üretimine başladık. Ormanlara yabancı orjinli bir zararlı girdiği zaman çok hızlı yayılmaktadır. Bununla mücadele ettiğimiz parazitlerle de daha yavaş yayılmaktadır ama İtalya’da yaklaşık 8-10 yıl içerisinde dengeyi ancak sağlayabilmişlerdir. Bizlerde inşallah 8-10 yıl içerisinde bu dengeyi sağlayacağız. Kestane Gal arısından dolayı hiçbir ağacımız ölmez, meyve veriminde biraz düşüklük olur. Çiçeklenmede azalma olduğu için bal veriminde biraz düşüklük olur ama ağaçları öldürmez. Bizlerde biyolojik olarak İtalya’dan anaç olarak getirip üretime başladığımız Torymus Sinensis böceklerini peyderpey görüldükleri yerlerde sahalara bırakmak suretiyle biyolojik mücadelemizi başlatmış bulunuyoruz. 8 yılda Türkiye’de kestane ormanlarında Gal arısıyla ilgili mücadelemizde dengeyi sağlayacağımızı düşünüyorum” dedi.
“7-8 yıl içinde Kastamonu’da doğal denge sağlayacaktır”
Kestane Gal arısının Kastamonu’ya bu yıl geldiğini ifade eden Emin, “Bu yüzden Kastamonu’ya Gal arısıyla ilgili mücadelemizi Mart ayında başlatacağız. Çünkü buraya anaç getirmedik, zararlı arı yoktu. Zonguldak’ta geçtiğimiz yıl başlattık. Zararlı böcek yayıldıkça biz bu anaçları getiriyoruz. 7-8 yıl içinde de Kastamonu’da doğal denge sağlayacaktır. İtalya’da yüzde 70-80’lere varan zararlar olmuş ama mücadeleden sonra bu zarar yüzde 2’lere kadar düşmüş, bizde de yaptığımız mücadele sonucunda yüzde 2’lere kadar düşeceğine inanmaktayız. Bu denge sağlandıktan sonra Kestane Gal arısı zararlısı diye bir sorunumuz kalmayacak ama bu geçiş sürecini tabii ki yaşamak zorundayız. Şu anda Türkiye’de Kestane Gal arısı nedeniyle şu kadar verim kaybı yaşanmıştır diye bir çalışma yapılmadı. Şu ana kadar meyve verimi yüzde 10, yüzde 20 ya da yüzde 50 düştü diye bir açıklama yapan olmadı. Kestane Gal arısından dolayı şu kadar bal veriminde şu kadar bal alıyorduk ama şimdi şu kadar bal alıyoruz diye bir çalışma henüz yapılmadı. Bunun bilimsel araştırmasını bilim adamları yapıp ortaya koyarsa bizlerde biliriz ve kamuoyuyla paylaşırız ama yabancı ülkelerde bu bilimsel çalışma yapılmış, Kestane gal arısı yeni girmiş ülkelerde yüzde 20 ila yüzde 50 arasında verim kaybı yaşandığına dair bilimsel çalışmalar bulunuyor. Fakat bizde şu ana kadar böyle bir rakam yok” diye konuştu.