HALK SEÇTİ,MECLİS ÜYELERİ YOK SAYDI

HALK SEÇTİ,MECLİS ÜYELERİ YOK SAYDI

Bugün yerel basında gördüğüm ve İl Genel Meclisi Başkanı Sayın Turhan KALAYCI’nın açıklamalarından anladığım kadarı ile Bartın İl Genel Meclisi’nde 9 Nisan 2025 (Bugün) tarihinde yapılması planlanan encümen seçimi, Cumhuriyet Halk Partili İl Genel Meclis Üyelerinin meclise katılmamaları sonucu yeterli çoğunluğun sağlanamaması nedeniyle ertelenmiş.

Gerekçe ise kendilerinin de encümene bir üye vermek istemeleriymiş. Encümen seçiminde her parti kendi adayını çıkartır ve İl Genel Meclis Üyeleri de encümen üyelerini seçim yoluyla belirler yani demokrasinin gereği olan seçim ile belirlenir kendilerinin de aday çıkarmaları istenmiş fakat aday çıkarmak yerine toplantıya katılmamayı tercih etmişler açıklamalardan anladığım kadarı ile.

Encümen, İl Genel Meclisi’nin aldığı kararların uygulamaya geçirilmesinde ve il özel idaresi hizmetlerinin yürütülmesinde kilit rol oynamaktadır. Dolayısıyla encümen üyelerinin seçilememesi, yalnızca meclis içi bir prosedürün aksaması değil, aynı zamanda Bartın halkına yönelik hizmetlerin de gecikmesi anlamına gelmektedir.

Bu gelişme, halkın seçtiği temsilcilerin en temel görevlerinden biri olan karar alma sorumluluğunu yerine getirmediğini gözler önüne sermiştir.

Seçimle gelen bir meclis, halk adına karar almakla yükümlüdür. Ancak encümen seçimindeki bu ısrarlı tıkanıklık, siyasi çekişmelerin kamu hizmetinin önüne geçtiğini açıkça ortaya koymaktadır…

Siyasi çekişmelerin kamu hizmetlerinin önüne geçmesi, yerel demokrasinin ruhuna aykırıdır.

 Seçilmiş meclis üyeleri, kişisel ya da partisel hesaplardan ziyade halkın ihtiyaçlarını öncelemelidir. Encümen seçimi, temsilin bir parçası olduğu kadar, hizmetin de başlangıç noktasıdır.

İl Genel Meclisi’nde bugün gerçekleştirilmesi beklenen encümen seçiminin, mecliste yeterli çoğunluk sağlanamaması nedeniyle yapılamaması, demokrasinin işlerliği açısından ciddi sorundur. Encümen seçimi gibi kritik bir sürecin tıkanması, yalnızca teknik bir aksaklık değil, halkın temsilcilerinin görev ve sorumluluk bilincinden ne kadar uzaklaştığını da ortaya koyuyor.

Seçimle gelen meclis üyeleri, halkın iradesini temsil etmekle yükümlüdür. Ancak son yaşanan gelişmeler gösteriyor ki, bazı siyasi hesaplar, bu iradenin önüne geçmiştir. Mecliste çoğunluk sağlanamaması, aslında temsili demokrasinin içeriden sabote edilmesidir. Bu, kamuoyunun açıkça “görevini yapmayan bir meclis” ile karşı karşıya kalması demektir.

Encümen seçimi, İl Genel Meclisi’nin yürütme işlevini yerine getirebilmesi için olmazsa olmazdır. Bu seçimle birlikte alınan kararların uygulanabilirliği, bütçenin kontrolü, projelerin takibi ve yatırımların yönlendirilmesi sağlanır. Ancak Bartın’daki mevcut tablo, meclis üyelerinin kimi zaman görevden kaçındığını, kimi zaman da kişisel ya da partisel hesaplar uğruna kamu yararını ikinci plana attığını göstermektedir.

Siyasi partiler arasındaki çekişmeler ya da aday belirlemede yaşanan anlaşmazlıklar, elbette demokrasinin doğasında vardır. Ancak bu çekişmenin, halkın hizmet alma hakkını sekteye uğratacak boyutlara taşınması, kabul edilemez. 

CHP’li İl Genel Meclis Üyeleri unutmasın ki, bu kurumlar bireylerin ya da partilerin değil, halkın emanetiyle çalışır. Bu emanete ihanet etmek, yalnızca siyasal güven kaybına değil, aynı zamanda toplumsal hayal kırıklığına da yol açar.

Bartın halkı, yerel hizmetlerin gecikmesini, projelerin askıya alınmasını ya da temsilcilerin kişisel hesaplarla meclis çalışmalarını kilitlemesini hak etmiyor. Bu bir yönetim krizidir. Ve bu kriz, ancak samimiyetle görevini yapmak isteyen temsilcilerin sorumluluk almasıyla aşılabilir.

Sonuç olarak, encümen seçiminin yapılamaması bir detay değil, derin hesapların işaretidir. 

Bartın İl Genel Meclisi, temsil yetkisini aldığı halkın beklentilerini ve ihtiyaçlarını unutup kendi içine kapanırsa, yalnızca demokratik işleyişi değil, halkın güvenini de kaybeder. Bu da telafisi zor bir kayıptır.

Seçimle gelen bir meclis, en temel görevlerinden biri olan encümen belirlemesini dahi gerçekleştiremiyorsa, amaç nedir? Neden toplantı sabote edilmiş ve toplantıya katılım sağlanmamıştır? Acaba suni bir gündem oluşturup gündemde olan bazı konuları halka unutturmayamı çalışıyorlar? Yada bu suni gündem ile bazı belediye başkanlarını aklama hesaplarımı yapıyorlar anlamak mümkün değil eğer il genel meclisi toplantılarına katılmayacaksanız o il genel meclis üyeleri neden seçildiler? 

Halk, oy verirken kişisel ya da partisel hesapların değil, hizmetin kazanmasını istemedi mi? Şimdi soruyorum; Hangi hesap, halkın hizmet alma hakkından daha değerli olabilir?

Encümen, bir ilin nabzının attığı yerdir. İmar projeleri, yatırım kararları, kırsala hizmet götürülmesi gibi konular encümenin kararlarıyla yürür. Encümen seçiminin yapılamaması; projelerin gecikmesi, kaynakların verimsiz kullanılması ve kamu hizmetlerinde aksamalar demektir. Oysa halk, o sandığa boşuna gitmedi. Oy verirken temsilcilerine “git mecliste görevini yap” dedi. Bugün o temsilciler meclis salonunda yoksa ya da siyasi hesaplar yüzünden seçim bloke ediliyorsa, halkın sesi de susturulmuş olur.

Bu işin bahanesi yok!!!

 “Uzlaşamadık”, “Listeye itiraz vardı”, “Siyasi denge gözetiliyor” “Bizim adayımız seçime dahil edilmiyor” gibi bahaneler, vatandaşın evine gelen suyu, yapılan yolunu, açılan sağlık merkezlerini ve daha birçok hizmeti tıkıyor.

 Bartın halkı hizmet beklerken, meclis üyelerinin hesap oyunlarıyla vakit kaybetmesi tam anlamıyla bir kamu zararıdır.

Bu sadece bir seçimin yapılamaması değil; seçilenlerin seçenlere karşı sorumluluklarını unuttuğunun belgesidir.

CHP’li İl Genel Meclisi Üyeleri, bu tıkanıklığı derhal gidermeli, üzerlerindeki vebalin farkına varmalıdır. Çünkü siyaset; temsil değilse, hizmet değilse, çözüm üretmiyorsa, geriye sadece koltuk işgalinden ibarettir.

Kamu görevi ciddiyet ister. Halkın güvenini kaybetmek kolay, geri kazanmak zordur. 

Vakti zamanı geldiğinde halk bunun hesabını sormayı da çok iyi bilir.