NAZİK MUHTAR Cesaret Timsali Güçlü Bir Kadının Hikâyesi

Hülya Ekmekci 1980 Bartın doğumlu. İlk ve Orta okulu Bartın'ın Ulus ilçesinde, liseyi Safranbolu Ticaret Meslek Lisesinde okudu. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Büro Yönetimini ve Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi Kamu Yönetimini bitirdi. İş yaşamına sigortacılık alanında devam etmektedir. Evli ve iki çocuk annesidir. Nazik Muhtar isimli romanın yazarıdır.

Köşe Yazıları

A⁺

A^-

Nazik Muhtar… Seksen altı yaşında; elleri titremez, duruşu dik, sesi tok, yaşlılığına rağmen heybeti yerinde bir kadındı. Kelimeleri gevelemez ya söyler ya susardı. O bir şey söylediğinde insanın içinde yapmak zorunda olduğu hissi uyanırdı. Bartın’ın
Ulus ilçesinde, iki katlı, çok pencereli, her katında da ferah odaları olan, alt katta kımızı demir kapının açıldığı uzun geniş holden merdivenlerle üst kata çıkılan, büyük bir evde, yaşına rağmen tek başına yaşar, altı çocuğundan hiçbirine yük olmak istemezdi.
Ara sıra ziyaretlerine gider, az bir süre kalır, evine dönerdi. Tüm
işlerini kendi görür bununla da gurur duyardı.

………..

“Ahh… Ahh…” diye iç çekerek kalkar, televizyonun açma kapama düğmesine basar. Gürül gürül yanan sobanın yanındaki sandalyeye oturup ellerini ısıtır. Ayağa kalkar, dağa bakan pencerenin perdesini sonuna kadar açıp, sırt tarafı sobaya gelecek şekilde,
pencerenin önündeki uzun koltuğa oturur. Dirseğini pencerenin topuğuna yaslayıp elini yanağına koyar. Tepelerinde kar olan ama yeşilliğini kaybetmeyen çam ağaçlarının, çoğunlukta olduğu dağa uzun uzun bakar. Yeşil ve beyazın hâkimiyetinde, zaman zaman kahverengilerin boy gösterdiği dağın, insanın ruhunu dinlendiren, alıp diyar diyar gezdiren bir edası vardı. O eda Nazik Muhtar’ı da alıp götürdüğünde, yıllar öncesinde, anılarının içinde bulur kendini. Her şeyi kelimesi kelimesine hatırlıyordu. Geçmiş onun içinde, o geçmişin içinde, iç içe bir sahnedeydi sanki. Geçmiş, rolünü almış, oynarken sobanın üzerindeki güğüm bir beste tutturmuş ritmini bozmadan fon müziği görevi yapıyordu.
Hani acılarını dertlerini derinlere gömüp mutluluklarıyla gün yüzünde yaşayan, böyle mutlu olmayı başaran, gücünü koruyan insanlar vardır. İşte Nazik Muhtar yıllarca, mutluluklarıyla gün yüzünde kaldı. Dertlerine konuşma fırsatı vermeden,
onları derinlerde bırakarak korudu gücünü. Böyle bir güçle tek başına yetiştirdi altı çocuğunu. Çocuklarından biri umutsuzluğa düşse bu gücüyle ayağa kaldırdı. Evlatlarının yaşama sevincini bu gücüyle hep diri tuttu.

NAZİK MUHTAR Kitabından alıntıdır.

Nazik Muhtar romanı kitap yurdunda satıştadır.

https://www.kitapyurdu.com/kitap/nazik-muhtar/574840.html&filter_name=Nazik%20muhtar